11 Ocak 2015 Pazar

ERIC CANTONA


Futbolun Hırçın Çocuğu: Eric Cantona

FUTBOLUN HIRÇIN ÇOCUĞU: ERİC CANTONA
Canını sıkan herkesle kavga etti. Hakaret edenlere uçan tekme attı. Haksızlığa dayanamadı,
 maçlardan atıldı. Ne olursa olsun, yeteneği ve futbol kabiliyetiyle her zaman ayakta alkışlandı. Rekorlara imza attığı ManU'da "KRAL" oldu ve bir futbol efsanesi olmayı fazlasıyla hak etti.
Éric Daniel Pierre Cantona 24 Mayıs 1966'da Marsilya'da dünyaya geldi. Fransa Milli Takımı'nın
 eski yıldızı 90'lara damgasını vuran bir isim. İngiltere şampiyonlukları yaşadığı Manchester United
'ta profesyonel futbol kariyerini noktalayan Cantona, iki kez de Lig ve FA Kupası dublesi yapmayı başardı. Manchester United'ın günümüzdeki gücüne büyük katkılar yapan Cantona, ManU 
taraftarının oylarıyla 2001'de Manchester United'da "yüzyılın futbolcusu" seçildi ve Kral olarak anılıyor.
     
Fransa Kariyeri
Cantona'nın ilk profesyonel kulübü Auxerre oldu, 1983'de A Takıma yükselen Cantona
 daha önce
 2 yıl da genç takımda top koşturdu.
1984'de askerlik yapan Cantona 2 yıl futboldan uzak kaldı ve geri döndüğünde de 2. Lig 
takımlarından FC Martigues'e kiralık olarak verildi. 1986'da Auxerre'e transfer olan Cantona 
1. Lig'de sergilediği performansla milli takım formasını giyerek bir Horoz olmayı başardı.
1988'de U21 ile Avrupa Şampiyonu olan Cantona bu başarısının ardından rekor bir bonservis 
bedeliyle Marsilya takımına transfer oldu. Bir çok maçta kendine hakim olamayan ve oldukça 
agresif bir isim olan Cantona, Torpedo Moskova ile oynanan bir hazırlık maçında yedeğe alınınca sinirinden formasını yırtarak fırlattı.
Bu hareketinin karşılığını 1 ay ceza alarak ödeyen Cantona bu cezanın kısa süre ardından da 
ulusal kanalda milli takım teknik direktörüne hakaret ederek milli takımdan 1 yıl uzaklaştırıldı.
Sinirli ve agresif bir adam kişilik olan Cantona önce Bordo'ya ardından da Montpellier'e kiralandı. Montpellier'de takım arkadaşlarından biriyle kavga eden futbolcu, 6 takım arkadaşının kovulmasını istemesiyle zor günler geçirdi ancak Laurent Blanc ve Carlos Valderrama gibi isimlerin verdiği destekle takımda kaldı ve ilerleyen dönemde takıma olan borcunu sergilediği performansla göstererek Fransa Kupası'nın kazanılmasını sağladı. Gösterdiği üstün yetenekler ve hızsı sayesinde Marsilya Cantona'yı takıma geri çağırdı.
        
Marsilya'da da iyi futbola devam eden yıldız, Fransa Lig şampiyonluğunun kazanılmasında
 büyük pay sahibi olsa da sürekli olarak Başkan Bernard Tapie ile ters düşmesi sonucunda Nimes'e transfer oldu. Bir maçta verilen karara çok sinirlenerek hakeme top fırlatması sonucunda ise
 Fransa Futbol Federasyonu tarafından 1 ay sahalardan uzaklaştırıldı. Bu cezanın ardından yine sinirlerine hakim olamayan Cantona her bir federasyon üyesine tek tek ağır bir dille eleştirdi ve cezası da 2 aya çıkartıldı. Bu Cantona için bardağı taşıran son damla oldu ve Fransız yıldız 1991'de 
emekliye ayrıldığını açıkladı.
Ancak Michel Platini gibi futbol ikonlarının baskısı sayesinde Cantona futbola geri döndü ve
 kariyerine de İngiltere'de devam etme kararı aldı.
İngiltere Kariyeri
Şubat 1992'de esasen Sheffield Wednesday için denemelere gelen Cantona Leeds United'a 
katıldı ve 1991-92'de de eski ligin kazanılmasındaki en önemli faktör oldu. Cantona lig 
şampiyonluğu dışında ilk senesinde Charity Shield maçında Liverpool karşısında elde edilen
 4-3'lük zaferde yaptığı hat-trick ile iyice yıldızlaştı.
Cantona bu başarılara rağmen 1992-93 sezonu tamamlanmadan Leeds'den ayrıldı ve takım 
yeni kurulan Premier League'i 17. sırada tamamladı. Kasım'da 1.2 milyon pound 
gibi ucuz sayılacak bir bedelle Manchester United'a geçen Cantona Leeds taraftarını da oldukça kızdırmayı başardı.
ManU Yılları

United, Cantona'nın gelişine kadar oldukça dertli bir dönemden geçiyordu; gol atmakta 
sıkıntı yaşayan takımda Brian McClair hiç formda değildi ve yazın transfer edilen
 Dion Dublin'de ayağı kırıldığı için yoktu. Ancak Cantona beklenenden çok daha çabuk bir 
şekilde ManU'ya adapte oldu ve gelecek 2 yılda takım muhteşem bir performans sergiledi.
 Premier League'de şampiyon olan ManU 26 yıl aradan sonra zirvede yer almanın tadını çıkarttı 
ve 94'de gelen duble ile Cantona ile ManU'nun muhteşem uyumu iyice perçinlendi. 
1994'de FA Kupası finalinde Chelsea karşısında alınan 4-0'lık zafere kaydettiği 2 golle
 büyük katkı yapan Cantona o sene PFA tarafından da "Yılın Futbolcusu" seçildi.
Ancak 25 Ocak 1995'de yaşanan bir olay Cantona'nın önlenemez çıkışına büyük bir darbe vurdu. Crystal Palace ile deplasmanda yapılan maçta Palace defans oyuncusu Richard Shaw, Cantona'nın formasını çekti ve ceza almadı buna sinirlenen Cantona'da rakibine vurdu ve kırmızı kartla
 oyundan atıldı. Ancak esas olay bundan sonra yaşandı ve Cantona çıkış tüneline ilerlerken 
bir Palace taraftarının aşağılayıcı tepkilerine daha fazla dayanamadı ve şık bir "kung-fu" 
tarzı tekmeyle Palace taraftarı, Matthew Simmons'a tekmeyi yapıştırdı.
Daha sonra düzenlenen basın toplantısında Cantona belkide hiçbir zaman unutulmayan en ünlü 
lafını söyledi, bir basın ordusu Cantona'nın konuşması için beklerken, O odaya geldi ve oturarak
 sakin bir şekilde tane tane, "Martılar, balıkçı teknesini takip ederken, sardalyelerin 
denize atılacaklarını düşünürler" dedi. Ve Cantona bu cümlesini tamamladıktan sonra oturduğu
 yerden kalktı ve basın toplantısını terk etti. Cantona ardından çıktığı mahkemede 2 haftalık hapis
 cezası aldı ve bunun karşılığında da 120 saat halk hizmeti ile cezalandırıldı. Futbol Birliği de
 bir sonraki Ekim'e kadar Cantona'yı futboldan men etti ve Premier League şampiyonluğu da Blackburn'ün oldu.
Cezası sona erdikten sonra herkes Cantona'nın İngiltere'den ayılacağını düşündü ama 
Alex Ferguson kalması için ikna etti. Yeni sezonda ManU birçok önemli ismini satarken 
genç takımdan oyuncular A Takıma monte edildi.
       
1 Ekim'de Liverpool maçıyla geri dönen Cantona üzerinde muhteşem bir baskı oluşturuldu 
ama Fransız futbolcu önce Nicky Butt'a bir asist yaptı ve bir de penaltıdan gol kaydetti.
 8 ay futboldan uzak kalan Cantona bir süre uyum sorunu yaşadı ama zamanla 
kendini toparlayan futbolcu takımının Newcastle'ın 12 puan arkasından gelerek
 ligi kazanmasını sağladı.
Bir çok skandala imza atan ve inanılmaz goller kaydeden Cantona o sene Liverpool 
ile karşılaşacakları FA Kupası finalinden önce gazetecilere, "Biliyorsunuz bu hayat, inişler ve
 çıkışlar var" dedi ve Manchester United dubleyi iki kez kazanan ilk takım oldu.
Ryan Giggs, genç David Beckham, Paul Scholes ve Gary Neville ile birlikte büyük bir uyum içinde
 olan Cantona Avrupa'da da başarının gelmesini sağladı. Ancak Cantona'nın Fransa Plaf Futbolu
 Milli Takımı'na kaptan olup, henüz 30 yaşındayken futboldan ayrılmaya karar vermesi 
birçoklarına göre çok erken alınmış bir karar olarak kaldı.
Cantona 2004 senesinde yaptığı bir açıklamada, "Bügün taraftarın hala adımı bağırması beni çok gururlandırıyor ama bir gün susarlarsa diye korkuyorum çünkü seviyorum. İnsan sevdiklerini kaybetmekten korkar" diyerek ManU'nun O'nun için ne kadar özel ve ayrı bir yeri 
olduğunu gösterdi.
Cantona 2006 yılında ise Fergosun'dan sonraki isim olabileceğinin sinyallerini "ManU'ya 
sadece 1. adam olarak gelirim" diyerek verdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder